17 Ağustos 2009 Pazartesi

Düşmanı dost yapan köpeklere...

Son derece sıkkınım.. Haberleri her actıgımda bu orospu cocukları karsıma cıkıyor.

Kürt açılımı...

Nedir bu açılım ? Bilen yok.. Ne oldugunu soran yok... Soracak adamların hepsi içerde.. Hepsi Silivri'de.. Tek konusan kim ? Terörist başı orospu çocugu, avukatları aracılığıyla.. Nerde Ertugrul Özkök ? Yavsak konularda üstüne yok.. Nerde sabah yazarları ? Tayyip yakışıklı desen hepsi ertesi gün döşenirler köşelerinde...

Nerde bu halk nerde ? Şehit ana babaları nerde ?

Biz ne bok yiyoruz ? Anca facebooktan paylaşım yaparız..

Erittiniz be güzelim Türk ulusunu, bitirdiniz. Benlik yok, ruh yok..

Başbakan olacak adam, takım tutar gibi yandaşına hizmet etme, yandaşından aferin alma peşinde. Cumhurbaşkanı desen ayrı bir mal, sehirlerin ismini bile söylemekten cekinen ayrımcı, Amerika askeri..

Benim düşüncem, Tayyip bir sinyal aldı... 'Ya böleceksin ya böleceksin' emrini aldı, yoksa 'Seni tasviye ederiz ' dediler bu şahsiyetsiz, çıkarcı, bölücü adama. O da aman koltuk gitmesin hesabına planı harfiyen uyguluyor.

Bu nasıl bir iştir ki koca Türk Ulusu, hapisteki terörist başı şerefsizin açılım paketini bekliyor.. Başımızdaki densiz şefefsiz, basiretsizler de bunu bekliyor malesef.

Devletin tüm para eden kurumlarını yandaslarına sattılar ses cıkarmadık, az musluman cok musluman diye ayırmaya calısıyorlar ses etmedik.. Şimdi ise bölmeye kalkıyorlar, üstüne üstlük, itle köpekle mhattab olarak Türk devletinin yüceliğini, saygınlığını bozuyorlar.
Bu yapılanlar bu şerefsiz din pazarlamacılarının yanına kalmayacak.

Günü gelip de devran dönünce bu illetlerin memlekette yatacak yeri kalmayacak.

Eğitimin olmadığı, kalitesinin düşürüldüğü, insanların sorgulama, yargılama yeteneğinin olmadıgı ortamda ortaya cıkan bu mikropların, eğitimli insanların beyinlerine girmeleri ne kadar imkansız ise, Bu memleketi parçalamak da bir o kadar imkansızdır.

7 Ağustos 2009 Cuma

hayatima giren herkesin bende izleri var. hayatlarina girdigim herkeste de benim izlerimin oldugunu dusunuyorum.
acaba ne kadar dogru bu dusunce ?
hepsinin aliskanliklari kendilerine has hareketleri, nefes alislari... inan halen aklima geliyor, hatta yasiyorum kimi zaman.

peki benim izlerim ? benim onlarda biraktiklarim ? benim yasanilmisliklarim ?
bir insani tanimak icin bir dakika lazimmis, onun hakkinda fikir yurutebilmek icin bir saat, ondan hoslanabilmek icin bir gun, onu sevebilmek icin 1 hafta, ... ama onu unutabilmek icin bir omur yetmezmis...

gel de aglama simdi.